Bir zamanlar Antalya Anadolu için atan bir damar gibiydi. Kültürün şekillenmesi konum verimli toprakları limanı ile hem gözleri üstüne çeken hem de genelin şekillenmesinde büyük rol oynayan özellikleriydi. Demir çağında Korykosıara ile bir bütün oldu. Taş çağında yerli kavimler farklı bölgelerde yaşıyorlardı. Bunlar Klikya, Pamfilya, Pisidya ve Likya olmak üzere dört kavimden oluşuyor. Bölgede eskilerin yaşadığı mağaralar bolca yer kaplıyordu ve Karain mağarası bunların arasında özel bir öneme sahipti.
M. Ö 546 bölge Perslerin hakimiyetien girdi. Anadolu'nun hepsinde rol oynayan krallık ise
Kyrostu. Büyük İskender Pamfilya Likya üzerinden geldi ve bölgedeki fethi imkansız gibi bakılan Silyon ve Termesos dışındaki tüm şehirleri hakimiyeti altına aldı.
Helenistik Çağ Anadolu kültürlerin kaynaşmasının yaşandığı bir dönem oldu. M. Ö 188'den sonra Romalılar Likya haricindeki tüm bölgeyi Pergamon Krallığına verdiler. M. Ö 159-138 de
II. Attalos Ataliayı kurdu. Claudius M.S. 43 yılında Vespasian sınırlarını Pamfilyaya ve Likyanın doğusuna kadar genişleterek Likya-Pamfilya'yı kurdu.
Antalya(Side, Selge Aspendos, Syllion , Perge, Termessos, Phaselis, Olimpos Aryekanda, Limyra, Myra, Kyaneai, Apollonia, Phellos, Patara ve Xanthos) bölgesinin altın çağını yaşaması M. S. İ. II yy'a dayanır.
Bugünse dünya çapında önemli bir yere sahipken tarihi dokusuyla da beğeni topluyor.
Antalya Tarihi
Posted in antalya, antalya tarih, antalya tarihi, antalya tarihi kalıntıları, antalya tarihi özellikleri, antalya tarihteki parlak dönemi on 20:26 by Turkiye tatili
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)